Dr. Bahadır Fatih Yıldırım

Özgeçmiş Akademik Blog Portfolyo Dokümanlar Kütüphane

P2

Türkiye Lojistik Sektörü İçin Güven Endeksinin Geliştirilmesi

Bu proje ile, kamu ekonomik politika yapıcılar ve işletme yöneticileri için kısa vadede lojistik sektörünün koşullarını ortaya koyan bir göstergenin belirlenmesi ve ekonomik daralmalarda erken uyarı ihtiyacının giderilmesini, genişlemelerde ise ulusal fırsatların ortaya çıkarılmasına yönelik bir endeks oluşturulması amaçlanmaktadır. Beklenti ve güven endeksleri ve bu alanda yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak; finans, tüketim ve yatırım üzerine odaklanmaktadır. Oysa hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin GSYH’larında önemli pay oluşturan ticaret ve lojistik gibi faaliyet alanlarında beklenti ve güven endeksleri daha az ele alınan konular olmaktadır. Fakat buna karşın lojistik piyasası da diğer tüm piyasalarda olduğu gibi duyarlı ve kırılgan bir yapıya sahiptir. Sektör ekonominin dinamiklerinden kolayca ve öncül olarak etkilenmektedir Örneğin Birleşik Devletler Ulaştırma Bakanlığı’nın 1975’den beri hesapladığı Taşımacılık Hizmetleri Endeksi (TSI)’nin iş çevrimlerinin önde gelen göstergelerinden biri olduğu kabul edilmiştir. Bu endeksin ekonomik döngüye dört ay öncesinden öncülük ettiği tespit edilmiştir. Bu proje ile sektörel paydaşlar için geçerliliği ve güvenilirliği kabul edilmiş, yatırımlara, politikalara karar vermede faydalanılacak bir endeksin literatüre ve iş dünyasına kazandırılması hedeflenmektedir. Bu hedef kapsamında sektöre yönelik araştırma çalışmalarında kullanılacak bir veritabanı oluşturulması, sektörel eğilimlerin öngörülebilir, beklentilerin özetlenebilir bir çerçevede rakamsal olarak ifade edilmesi beklenmektedir. Türkiye’de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı koordinatörlüğünde hazırlanan ve yayımlanan 10. Kalkınma Planı (2014-2018) “Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı Eylem Planı” ile Türkiye’nin ihracat, büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında lojistiğin büyüme potansiyeline katkısının artırılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda sektörün en çok önem verdiği göstergelerden biri olan ve ülkemizin Lojistik Performans Endeksi’nde de ilk 15 ülke arasına girmesi amaçlanmaktadır. Oluşturulan eylem planı ile lojistik alanında etkin ve verimli planlama yapabilmek amacıyla mevzuat, gümrük, altyapı, yurtiçi/yurt dışı lojistik merkezler, depolama ve firmaların rekabet gücünün artırılması konuları üzerinde eylemler belirlenmiştir. Bu eylemlerden “Sektörde Faaliyet Gösteren Firmaların Rekabet Güçlerinin Artırılması” bileşeni sektörün nabzını tutan verilere ve endekslere olan ihtiyacı da arttırmıştır. Yine 11. Kalkınma planında lojistik ve taşımacılık sektörüne ilişkin planlamalar ve birçok sektörün lojistik altyapılarının geliştirilmesine ilişkin öncelikler mevcuttur. Özellikle Afrika ve Asya ülkeleri arasındaki ticaret koridorlarının gelişmiş ülkeler arasındaki koridorlara kıyasla daha hızlı büyümesi, yeni lojistik ağların ve transit geçişleri barındıran bölgelerin önem kazanmasına sebep olmuştur. Türkiye’nin bu transit geçişlerde öncelikli olarak yer almasının önemi vurgulanmıştır. Üç boyutlu yazıcıların gelişmesiyle imalat sanayiinde maliyetin ölçek ekonomisine bağımlılığının azalması, üretimin kişiselleşmesi ve lojistik ağların yapısının yeni oluşan üretim yapısını destekleyecek şekilde dönüştürülmesine yönelik planlamaların öncelikli olarak dikkate alınmasına değinen kalkınma planında dijital teknolojilerdeki gelişmeler doğrultusunda, üretim ve lojistik süreçleri ile tüketici tercihlerine ilişkin detaylı verilerin toplanıp işlenmesi ve sisteme entegre edilmesinin öneminin artacağı ve lojistik sektörü gibi destekleyici sektörlerin de bu anlamda değişime hızla ayak uydurmasının gerekliğinin altı çizilmektedir. Küresel üretim ve ticaret kanallarındaki değişimin ortaya çıkardığı lojistik fırsatlar Türkiye ekonomisinde ve büyümesinde teknoloji ve işgücüne dair önemli risk ve fırsatları beraberinde getirmektedir. Bu durumun en iyi şekilde değerlendirilerek yüksek teknolojiye dayalı, daha hızlı, esnek ve yenilikçi üretim yapabilen, tasarım ve markalaşmanın yanı sıra aktif diplomasi ve lojistik altyapısı ile tahkim edilmiş güçlü ticaret kanalları ile pazarlama stratejilerine yönelik çalışmalar ve yatırımlar öne çıkmaktadır. Son dönemlerde özellikle ticaretin önemli alana yayılmasını sağlamak için “Orta Koridor” dikkat çekmektedir. Türkiye’nin bu alanda yatırımlar ve gerekli girişimlerle güzergâh ülkeleri ile işbirlikleri artırmak ve başta Hazar Geçişi olmak üzere darboğazların giderilmesine yönelik Türkiye’nin inisiyatif alması sağlanacak, lojistik alanında Türkiye’nin önderliğinde ticari bir girişim hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Kamu yatırımlarında, Kalkınma Planının öncelikli imalat sanayii sektörlerine ve bu sektörlere yönelik beşeri ve fiziki altyapıyı güçlendirecek Ar-Ge, dijitalleşme, insan kaynakları, lojistik ve enerji gibi yatay alanlar ile tarım, turizm ve savunma sanayii alanlarına öncelik verilecektir. Lojistik faaliyetlerinde esneklik, hız, öngörülebilirlik, güvenlik, kalite, ölçek ekonomisi ve yenilikçilik gibi hizmet düzeyi parametreleri iyileştirilmesi öngörülmektedir. Kalkınma planları çerçevesinde de ön planda değerlendirilen lojistik alanına yönelik olarak herhangi bir kurum ya da kuruluş tarafından sektöre yönelik bir veri analizi maalesef söz konusu değildir. Bu alanda her geçen gün artan literatür çalışmalarına rağmen sektörün dinamiklerini ve beklentilerini ölçen ve gösterge bir veri olarak kullanılabilecek bir çalışma yapılmamıştır. Türkiye’de TUİK tarafından piyasaya ve sektöre yönelik güven ve beklenti endeksleri oluşturulmuş olmasına rağmen; lojistik gibi öncü bir sektöre yönelik güven ya da beklentilerine yönelik endeks oluşturulmamıştır. Sektöre yönelik genel trendlerin uzmanların görüşü ile oluşturulması dinamik ve birçok sektöre destek veren lojistik alanında dikkate değer bir veri geliştirilmesine olanak tanıyacaktır. Bu proje kapsamında lojistik sektörüne yönelik güven ve beklentiler değerlendirilecektir. Bu çalışma sektöre yönelik izlenebilir verilerin ve analizlerin oluşturulmasında öncü bir çalışma özelliği taşımaktadır. Lojistik sektöründe güven ve beklentiler konusunda hem literatürde hem de sektörel anlamda boşluğun bulunması çalışmanın yapılmasında motivasyon oluşturmaktadır. Gerek ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklı avantajları/dezavantajları, gerek ekonomik süreçlerde lojistiğin artan önemi, ülkemiz ölçeğinde lojistik sektörünü inceleyen bir güven endeksi gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Bu proje ile öncelikle alandaki boşluk giderilecek ve lojistik sektörüne yönelik ulusal ve uluslararası alanda izlenebilir bir veri oluşturulmasına olanak tanıyacaktır. Türkiye’deki doğrudan yatırımların yönlendirilmesi, ekonomik politikaların oluşturulması noktasında ulusal ve uluslararası yatırımcılarla beraber finansal kuruluşlar, bu alanda hizmet alan ve veren firmalar, sivil toplum kuruluşları, mesleki örgütler ve kamu otoriteleri başta olmak üzere tüm paydaşların takip edeceği bir endeks geliştirme amacı bu projenin özgün tarafıdır. Bu bağlamda dünyada yapılan lojistik güven endekslerinin ve Türkiye’de lojistik sektörü dışında yapılan güven endekslerinin, Türkiye için bir lojistik güven endeksi oluşturmada rehberlik etmesi öngörülmektedir. Lojistik sektörünün güvenine yönelik dünya uygulamalarına bakıldığında biri hariç çoğu gelişmiş ülkelere ait yerel endekslerin varlığı görülmektedir. Daha önce de bahsi geçen Barclays’ın İngiltere lojistik güven endeksi ile birlikte KPMG tarafından hazırlanan İrlanda lojistik güven endeksi, Polonya için hazırlanan lojistik güven endeksi, Almanya ve ABD’de yürütülen endeksler bu sektördeki eğilimlerin neler olduğunu değerlendirmek amacıyla üretilen göstergeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu sektöre yatırım yapacakların hem de yatırımlardan etkileneceklerin beklentileri ve güveni bu bağlamda önem taşımaktadır. Taşımacılık sektörünün bu nedenle geleneksel makro değişkenler dışında ulaştırma ve depolamayı içeren lojistik hizmetleri ve yatırımlarının da beklentiler bağlamında ele alınması gerekmektedir. Bu endeks, özellikle uluslararası taşımacılık noktasında güçlü bir sektör olan taşımacılık ve lojistik alanında iç dinamiklerinin daha mikro düzeyde (perakende güven endeksi gibi) analiz edilmesi hem politika belirleyiciler hem de firmalar açısından daha izlenebilir bir veri ile rekabetin hangi noktada olduğuna yönelik de öncü bilgi sağlayacaktır. Proje kapsamında sektörde hizmet alan ve veren firmalara yönelik geniş bir yelpazede uzman görüşlerini içeren beklenti anketi alınacaktır. Özellikle üretim firmalarının yoğunlukla hizmet aldığı taşımacılık ve depolama firmalarının ekonomi içerisinde genel dinamikleri de dikkatli bir şekilde izlediği ve yatırım stratejilerini birçok sektörü analiz ederek oluşturulduğu aşikârdır. Endeks kapsamında hizmet alan ve hizmet veren ayrımında sektörler bulunmaktadır. Geliştirilmesi amaçlanan Lojistik Güven Endeksi (LGE), Türkiye'de sayılan sektörlerden lojistik alanında uzman beyaz yakalı çalışanlara başlangıçta her altı ayda bir uygulanacak anket ile gerçekleştirilecektir. Çalışmanın izleyen dönemlerinde yayın sıklığı çeyreklik olarak genişletilecektir. Anket kapsamında her ayın ilk iki haftası saha çalışması, üçüncü haftanın sonuna kadar da veri kontrolü yapılması planlanmaktadır. İzleyen ayın ilk işgünü LGE özet tabloları LGE için hazırlanacak web sayfasında yayımlanacaktır. LGE web sayfasında LGE özet tablolarının yanı sıra uzman değerlendirmelerinden oluşan dönemlik raporlar da yayımlanacaktır. KPMG veri tabanı kullanılarak oluşturulacak örnekleme kapsamında firma yöneticileriyle belirlenen sıklıkta çevrimiçi anket modülü ve telefon görüşmesi yoluyla LGE Anketi uygulanacaktır. LGE, lojistik hizmet alan ya da sunan firmaların, sektörün geleceğine yönelik beklentilerini ölçmeyi hedefleyen bir endekstir. LGE, firmaların lojistik ile ilgili mevcut iş durumları ve gelecek 3 aya ilişkin beklentilerinin değerlendirilmesinden ibarettir. LGE, 0 ila 200 arasında değer alabiliyor olup, 100 puan üzeri gelecek döneme dair iyimser, 100 puan altı ise kötümser bir beklenti olduğunu ifade etmektedir. LGE web sayfasında özet tablolar infografikler ile gösterilerek basın ve sosyal medyada paylaşımı sağlanacaktır. LGE verileri belirli bir süre toplandıktan sonra araştırmacıların kullanımına sunulmak üzere açık erişim bir veritabanı modülü LGE web sayfasına eklenecektir. LGE sonuçları ile LPI sonuçlarında yaşanan değişimler arasında ilişkinin varlığı incelenecektir.

Abdullah Okumuş | Yürütücü

Ebru Demirci | Yürütücü

Bahadır Fatih Yıldırım | Yürütücü

Salih Özçelik | Yürütücü

Tür: Kontratlı AR-GE Projesi
Kaynak sağlayıcı: KPMG Türkiye
15 Eylül 2019 - 15 Eylül 2021